30 Nisan 2009 Perşembe

TEHLİKELİ OYUNLAR

Bazı sözler vardır, oğlum Hidayet, insan onlarsız edemez. Ölü noktaya gelmiş bir oyun, onlarla birden canlanır; akıcı, sürükleyici bir duruma gelir. Cümlelerin üzerine bir ağırbaşlılık gelir; seyredenler, neden olduğunu bilmeden, birden duygulanır. Oysa, insan kendisine ait bir kötülüğü, can sıkıcı bir küçüklüğü fark etmiştir tam o sırada; içinden yüzünü buluşturur. Fakat, oyunu ne pahasına olursa olsun sürdürmek gerekmektedir; oyunun kuralı budur. Bu yüzden daha önce yarattıkları etkiden yararlanır; "Bunu bana yapamazlardı, artık devam edemeyeceğimi anlıyorum," gibi başı sonu belli olmayan sözler mırıldanır. Ya da "Neredeyse ağlayacaktım," diye sızlanır ya da okumuş olduğu kitaplardan yararlanır kimseye belli etmeden. Onlardan işine geldiği gibi ters anlamlar çıkarır.

Oğuz Atay, Tehlikeli Oyunlar; sayfa 64

Hiç yorum yok: